4 Mayıs 2013 Cumartesi

Montessori Eğitimi

    

      İtalya'nın ilk kadın doktoru,pedagog ve antropoloji profesörü Maria Montessori (1870-1952) her bir çocuğun bireyselliğine uyan bir pedagoji geliştirir. Bu, çocuğun bireysel becerilerine ve ilgi alanlarına,bireysel öğrenme hızına ve karakter özelliklerine uygun bir pedagojidir.



   1899'da Roma'da zeka geriliği olan tüm çocukların yollandığı yeni orthophrenic okulunda yöneticiliği sırasında zihinsel eksikliğin sıklıkla pedagojik bir problem olduğuna hüküm verir.



   Zihinsel engellilerin eğitimi konusunda aradığı bilgileri  Itard ve Seguin'in çalışmalarında bulur ve bu yöntemleri temel alarak kendi yöntemini geliştirir.Eğittiği bir grup engelli çocuk devlet yeterlilik sınavlarında normallere yakın bir başarı gösterir.



   Herkes bu başarıdan dolayı mutludur ancak Dr. Montessori bundan o kadar etkilenir ki zeka seviyeleri normal olan sağlıklı çocukların nasıl olur da engelli çocuklarla karıştırılacak kadar istikrarsız olabileceklerini anlamaya çalışır.

 6 Ocak 1907'de Montessori ilk çocuk evini kurar: Casa dei Bambini..



  Maria Montessori 1907 yılında ilk çocukevi 'Casa dei Bambini'de engelli olmayan çocuklarla çalışmalarında yaptığı gözlemlerde çocukların nelerden hoşlandıklarını ve nelerden hoşlanmadıklarını saptar.

  Maria Montessori çocukların;

-ödüllerden
-cezalardan
-yetişkin tarafından programlanmış eğitimden 
-şekerlemelerden 
-oyuncaklardan
-öğretmen masasından 
-toplu derslerden

hoşlanmadıklarını,

-özgür seçimden
-hatalarını kendinin denetiminden 
-hareket etmekten
-sessizlikten
-kitap okuma ve yazmadan
-alıştırmaların tekrarından
-özgür faaliyete dayalı bir disiplinden 
-çevrenin düzenli ve temiz olmasından 
-sosyal ilişkilerini kendileri tarafından kurulmasından

hoşlandıklarını gözlemledi..






  Eğitim sistemini çocuktan yola çıkarak kurdu.Bu başka eğitim sistemleriyle karşılaştırıldığında çocuklara sağlanan olanaklar sayesinde,kendi seçimlerinin eğitimcinin onları isteklendirmesinin yerine geçtiği kendi eylemleri sonucu hataların denetlenebildiği bir eğitim sistemidir. Montessori eğitimi temelde kişiliğin oluşumu üzerinde durmaktadır.Maria Montessori bunu açıkça şu şekilde ifade etmektedir:'Eğitimde metot değil,insan kişiliği göz önüne alınmalıdır.'

  -Çocuk özeldir,tektir.
  -Kendine has bir varlıktır.
  -Çocuk etrafındaki maddesel dünyayı absorbe eder,gelecekte yetiştireceği kişi modelini biçimlendirir.
  -'Çocuk insanların mimarıdır.'Bu mimarlar farkında olmadan içlerindeki inşa planına uyarak kendi ritimleri doğrultusunda kendilerini geliştirmeye çalışırlar.
  -Bu gelişime yetişkinler etki edemezler çünkü onlar inşa planını bilmemektedirler.Ancak,bir yetişkinin zamansız müdahalesi ya bu inşa planını tahrip edebilir yada yanlış bir yere yönlendirebilir.
  -Montessori okullarında çocuklar,istedikleri materyalle,istedikleri zaman,istedikleri yerde çalışırlar.


   Çocuğun güçlü bir karakterde yetişmesini sağlamak için 'bir bakıma fiziksel ve ruhsal bir hijyene' ihtiyaç vardır.Bu durumda yetişkinlerin görevi çocuğun içindeki yeteneği ve gizil gücü uyandırmak ve onları gelişim sürecinde desteklemektir.Montessori yönteminin özü, çocuğa önceden hazırlanmış bir çevrede kendi kendini geliştirebileceği şekilde hareket ve faaliyet özgürlüğü tanımayı amaçlayan,kendi kendine oluşan ve gelişen bir yöntem ve sistem anlayışıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder